29 Temmuz 2011 Cuma

Sovyetler Birliği ve Sosyalizm

Amacımız, Sosyalizmin insanların yaşam düzeyini yükseltmeye yönelik politikaları hakkında insanları bilgilendirmek, Sosyalizm ve Sovyetler Birliği'ndeki pratiği konusunda aydınlatmak ve liberalizmin tek ekonomik düzen olmadığını hatırlatmaktır.

1- Rusya Sosyalizme geçmeden önce sanayi üretimi ABD’nin sadece %12 si kadardı. Sosyalist Devrim’den sonra ise Rusya’nın üretim kapasitesi ABD üretiminin %80’ine ulaşmıştı.


Rusya’nın tarımsal üretimi de ABD üretiminin %80’ini yakalamıştı.

Yukarıdaki rakamları değerlendirirken, Rusya’nın Avrupa’daki topraklarının önemli bir kısmının Almanlar tarafından işgal edildiğini ve Sovyetler Birliği'ndeki fabrika ve tarım alanlarının önemli bir kısmının savaş sırasında bombardıman ve yangınlarla yerle bir olduğunu hatırlatmakta fayda var. O zaman Sosyalist Ekonomik Sistem’in başarısı daha iyi anlaşılabilir.

2- 1991 yılında dünyada 4 milyon bilim adamı vardı ve bunların 1 milyonu Sosyalist Sovyetler Birliği’ndeydi.

3- Sosyalist Sovyetler Birliği’nde herkesin iş güvencesi vardı.

4- Herkese, anaokulundan başlayan ve orta öğretim (genel, teknik ve mesleki) üniversite ve akşam okulları ile devam eden ücretsiz eğitim hakkı verilmişti. Eğitimin ücretsiz olmasının yanında üniversite öğrencilerine yaşam giderlerini karşılamaları için burs veriliyordu.

5- Herkes sağlık hizmetlerinde yararlanabiliyordu ve kişi başına düşen doktor sayısı ABD’nin 2 katı düzeyindeydi!

6- Yaralanan veya hastalanan işçiler, iş güvencesine sahip olmaya ve hastalık döneminde de ücret almaya devam ediyorlardı.

7- Herkesin yıllık 21 gün tatil hakkı vardı.

8- Hastaneler, tatil mekanları ve çocuk kampları ya ücretsizdi ya da ücretleri kamu kaynaklarından karşılanıyordu.

9- Sendikalar işten çıkarmaları veto etme ve yöneticileri geri çağırma yetkisine sahipti.

10- Devlet bütün fiyatları düzenliyor, temel gıda maddeleri ile barınma harcamalarını karşılıyordu. Kiralar aile bütçesinin sadece % 3 tarafından, elektrik, su, telefon vs. gibi diğer kamu hizmetleri ise % 5’i tarafından karşılanabiliyordu.

Buraya kadar sayılanlar dışındaki haklar arasında ücretli annelik izini, ucuz çocuk bakımı ve yüksek emekli maaşları da vardı.

Sosyalist yönetim, yaşam standartlarını geliştirmek için harcanan çabaların içerisine entelektüel ve kültürel gelişimi de dahil etmişti. Ortalama bir aile 4 süreli yayına aboneydi. UNESCO’ya göre Sovyet vatandaşları dünyadaki bütün diğer insanlardan daha fazla kitap okuyor ve daha fazla film seyrediyordu. Her yıl müzeleri ziyaret eden insan sayısı neredeyse toplam nüfusun yarısına denk geliyor; tiyatrolara, konserlere ve diğer etkinliklere giden insanların sayısı da nüfusun neredeyse tamamına denk geliyordu.

Sovyetler Birliği’nde halkın yaşam koşulları büyük bir başarıyla eşitlenmişti. Sovyetler Birliği’ndeki çok kazanan bir insan geliri, ortalama bir işçinin gelirinin en fazla 10 katına denk geliyordu. Oysa ABD’deki şirket yöneticileri ortalama bir işçinin 480 katı düzeyinde ücret alıyordu. Sovyetler Birliği’ndeki yaşam koşullarının genel olarak eşitlenmesi insanlık tarihinde daha önce eşi görülmemiş bir başarıydı. Lüks tüketim malları yüksek ücretlere satılırken, temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları düşük tutulmuştu.